Battlefield 1 Single Player Bitti
6 Ocak 2018Minecraft “Laboratory”
30 Ağustos 2019
Proje henüz tamamlanmadığı için yazıda ekleme veya çıkartma yapılabilir.
Öncelikle Cities Skylines projemi okumaya karar verdiğiniz için teşekkür ederim. Aylarca uğraştığım bu projeye olan merakınız benim için çok değerli. Bildiğiniz üzere Cities Skylines'tan önce Simcity vardı ve çocukluğumda en sevdiğim oyunlardan birisiydi. Aradan uzun zaman geçti ve EA Games her zamanki gibi efsanevi bir seriyi daha yok etmeyi başardı. Zaten Cities Skylines'ın doğumuyla Simcity'nin ölümü aynı ana denk geldi.
İşte o günden beri hevesle Cities Skylines oynuyorum. Şu ana kadar yaklaşık 5 büyük şehir yarattım ve aptallık edip ilk yarattığım şehirleri sildim. İşte Blisstopia projesi de bu şekilde başladı. 2019 yazının başlamasıyla birlikte ben de Blisstopia üzerinde çalışmaya başladım. Daha önceki 4 şehirden öğrendiğim teknikleri ve internetten topladığım modları da yanıma alarak elimden gelen en güzel şehri yaratmaya çalıştım. Şehir hala bitmiş değil, hatta bitmesine daha zaman var. Ama genel hatları oluştu ve açabileceğim alanların çoğunu açtım.
Şehir 3 büyük bölgeden oluşuyor ve bu bölgeler de kendi içlerinde parçalara ayrılıyor. En sağdaki bölge ilk kuruluş alanı olup adı "Initium Region" çünkü Latince'de bu kelime "başlangıç" anlamına geliyor. 2 ayrı parçadan oluşan bölgenin iki parçası da neredeyse aynı. İki tarafta da evler, mağazalar ve fabrikalar var. Aradaki küçük farklardan bir tanesi alt tarafın daha yeni olduğu için detaylıca planlanmış ve göbeklerle donatılmış olmasıyken ikinci fark ise üst tarafın çok güzel turistik bölgelere sahip olması.İkinci büyük bölge ise "Consil Region". Buranın ismi de Latince'de "plan" anlamına gelen "consilium"dan geliyor çünkü bu bölgenin kuruluş amacı asıl planlanan üçüncü bölge "Propin Region" için hazırlık yapmak. İkinci bölge sayesinde hem birbirine uzak alanlar birleşti, hem de büyük kumsallara geçmeden deniz kenarında pratik yapma imkanı doğdu. Üçüncü bölgenin ismi ise Latince'de "kapanış" anlamına gelen "propinquus"dan geliyor. Ekran görüntüsünde de görüldüğü gibi üçüncü bölge en büyük ve en gösterişli yollarla birlikte en büyük binalara, ofislere ve haritanın kendisinde bulunan devasa bir tarihi esere ev sahipliği yapıyor.
Turizm oyunun önemli noktalarından bir tanesi ve bu yüzden turistik bir alan kurmaya öncelikle eski yerleşkelerden başlayarak insan sayısının çokluğu ve hizmetlerin yeterliliği gibi konulardan emin oluyorum. Tasarımı tamamlanmış ve ağzına kadar dolmuş bir bölgeyi yıkıp yeniden düzenlemek kötü bir fikir gibi gelse de, her yeni turistik alan veya havaalanı için yeni bir bölge yaratamazsınız. Zaten buradaki amaç da her yeri yıkmak değil, sadece yeni birkaç bina için yer açmak.
Initium Region'ın girişinde küçük bir göbek bulunuyor. Bu göbeğin adı "Victory" çünkü zamanında bu göbek sayesinde ilk büyük trafik sıkışıklığımızdan kurtulduk. Daha sonra bu derece bir amatörlük yaşamadım zaten. İleride ise "Street of Beginning" bulunuyor. İsimler üzerinde çalışılabilir çünkü kafaya tam oturmuyor gibiler ama burada asıl önemli olan her bir yolun veya bölgenin bir hikayeye sahip olması. Street of Beginnig oyunun ilk caddesi ve ana yola olan ilk bağlantı. Yapıldığı günden beri geliştirildi, değiştirildi ama asla yerinden oynamadı ve silinmedi.
İlk bölgenin asıl ilgi çekici caddesi ise "Bamboo Avenue". Buranın ismi kız arkadaşımla birbirimize taktığımız isimlere kadar dayanıyor. Bu yüzden şehrin bazı bölgelerinde koala veya bambu gibi isimler görmek mümkün. Bu caddeyi çekici yapan şey üzerinde nadir bulunan bir kış pazarı bulunması. Kış pazarının olduğu yerde bulunan botanik bahçesi, metro istasyonu, otobüs istasyonu, parklar ve bahçelerle bölge resmen insan akınına uğruyor. Şimdilik fazla turist gelmese de gelecekte çok daha popüler olacağını söyleyebilirim.
Gerçek şehircilikte olduğu gibi burada da en önemli şeylerden bir tanesi halkın sahip olduğu hizmetler ve bunların başında da okul geliyor. İlk bölgenin alt tarafında ise bu açığı liselilere özel tasarlanmış bölge kapatıyor. Ana yolun üzerinde olan bu bölge trafik için büyük bir risk oluştursa da metro istasyonu sayesinde bu sıkıntı azalıyor ve öğrenciler şehrin ortasında olmalarına rağmen kendi özel alanlarında hem takılıp hem de istedikleri gibi seyahat edebiliyor.